30 Eylül 2014 Salı

Bi' kaç gündür evdeyim ve doğal olarak öğleden sonra kuşağına maruz kaldım bolca! Kimseyi aşağılamak, küçümsemek istemem, böyle bu iş, insan saplanıp kalıyor. Boş gözlerle televizyona bakarak saatlerce oturabilirsin yani... Ben, o çok duyduğumuz klişelerden bahsetmeyeceğim.. "ay çok banal, kadınların beynini süngerleştiriyorlar, yeni nesil çok cahil...." gibi gibi konulara hiç girmeyeceğim, zira benim bloguma bi şekilde yolu düşmüş insanlarla aynı dünya görüşüne sahip olduğumuzdan sıkıcı olmaya gerek yok...

Yalnızca, şunu söyleyeceğim, nasıl bir tüketme güdüsü pompalanıyor anlamak mümkün değil! Evi yık, yeni eşyalar al, eskileri at, yeni kıyafetler al, trend ol, saçlarını değiştir, burnunu yaptır, dişlerini söktür, cayır cayır porselenler tak... Trend değişti, 3 yıl önce bayılarak aldığın minimal mobilyalar çok banal şekerim, yeni trend country.. mağazalar, ışıklar, bangır bangır müzikler, her sokakta üç beş kentsel dönüşüm zımbırtısı altında yık yap sat projeleri, gözlerinde dolar işaretleri olan mütahitler...
Güzelim ahşap rabıtalar üzerine döşenen plastik, ucuz laminantlar, laboratuvar gibi sevimsiz mutfaklar... 

Sonra bu platin kafalı, vivident sakız yapıştırmış gibi duran porselen dişli, tornadan çıkmış burunları son moda kıyafetleri ile hasbelkader Avrupa'ya ayak basmış hanım ablalar, " ay şekerim Londra bir başka, Paris bilmem ne diye atsın tutsun... Yüzlerce yıllık yapılar önünde fotoğraflarını instagramda paylaşsın ama memlekette anneannenin ahşap evi en çok metrekareyi veren mütahite verilsin, vintage vintage diye diye ölürler bu ablalar, ama her sezon gardrop yenilerler....

Çok değil 1.5 yıl önce çok cool diye gaz maskeli fotoğrafıyla arzı endam edenler, gezi parkı AVM olmasın diye kendini nefer edenler, şu sıralar yeni sezon alışverişlerini yapmak için türlü avmler arası indirim kovalıyorlar....

Ay şiştim Allah kahretsin...

Gidip bir çay koyiciğim...

Sevgiler,

B.

12 Mart 2014 Çarşamba

Canım oğlum,
Gittiğin yerde rahat uyu...
Tek tesellim, gittiğin yerin buradan daha güzel olduğuna inanmak...
Yine de seçim hakkı senin olsun isterdim...
Belki "geçen seneden beri seni sevdiğini söyleyen kız" için cehennem gibi dünyayı cennete tercih ederdin... Bilmiyorum...
Kurban olayım 16 kilo çeken zayıf bedenine... Kurban olayım birer kara martı gibi alnını süsleyen gür kaşlarına...
Rahat uyu, benim yürekli evladım...
Gittiğin yere bizden de selam söyle...

B.

22 Kasım 2013 Cuma



Yok ettim salındığın billur aynaları,
Şimdi uzun uykuların tam zamanıdır...
Bir yorgan misali örtündüm yalnızlığı,
Bu yılda AŞK buraya hiç uğramadı...

Silinsin izim hiçliğim sokakta kalsın,
Gölgemi yakın bu dünya beni yok saysın...
Emanet ettim bıraktım her şeyi,
Dedim, ''Siz susuz bırakmayın menekşeyi...''

Demiş, Sezen Aksu...
Ne güzel söylemiş...
Menekşeler önemlidir çünkü...
Hele ki tüm umutlarınız mor bir menekşeyle sönüp yanıyorsa...
Hele ki o menekşenin adı ölen anneannenizin adıysa...
Hadi Peroş, bu tomurcuk bize güzel haberler getirsin, yüzümüz gülsün...